Kariyer basamakları sınavına tepki… “Bizler hekim değil öğretmeniz, görev tanımlamasına ihtiyacımız yok”

Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’nin 2022 yılı şubat ayında Meclis'te kabul edilmesinin ardından uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için 19 Kasım’da 81 ilde yazılı sınav kararı alınmasına Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Suphi Yıldırım’dan tepki geldi.  Söz konusu sınavın öğretmenler arasında çalışma barışını bozmaya ve zaten yetersiz olan öğretmen maaşlarında eşitsizliğe sebep olduğunu ifade eden Yıldırım, öğretmenliğin herhangi bir görev tanımına ihtiyacı olmayan bir meslek olduğunu ifade etti.

‘ÖĞRETMENLER ARASINDA ÇALIŞMA BARIŞINI BOZAN BİR UYGULAMA’

Öğretmenlik Meslek Kanunu’na göre bu yıl kariyer basamakları sınavları yapılacak. Bu sınavlardan sonra uzman statüsü gibi öğretmenlerimize unvan veriliyor. Okulda başlayan bu kariyer sistemi, öğretmenler arasında iş barışını bozuyor. Hepimiz öğretmeniz hepimiz aynı işi yapıyoruz, uzman öğretmen statüsüne geçen meslektaşımız maaşının üzerine 1000 TL fazla maaş alacak. Bu durumun toptan yanlış olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

‘HEKİM DEĞİL ÖĞRETMENİZ GÖREV TANIMINA İHİTYACIMIZ YOK’

Hekimlik gibi mesleklerde görev tanımlamasının gerekli olduğunu ancak öğretmenlikte kesinlikle böyle bir tanımlamaya ihtiyaçları olmadığını vurgulayan Yıldırım, “Biz hekim değiliz öğretmeniz, bizim mesleğimizde görev tanımlamasına ihtiyaçta yok gerekte. Sağlıkta asistan hekim, uzman doktor, profesör doktor gibi görev tanımları olması bir ihtiyaçtır. Eğitimde böyle bir kariyer basamağına kesinlikle ihtiyaç yoktur.” dedi.

‘MAAŞLARDA DA ADALETSİZLİĞE SEBEP OLACAK’

Sınavı geçen öğretmenlerin mevcut maaşlarının 1000 TL artacağını, geçemeyen ya da sınava katılmayan öğretmenlerin maaşının ise mevcut oranda kalacağını belirten Yıldırım, uygulamanın maaşlarda eşitsizlik yaratacağına dikkat çekerek, “Bu sınav uygulaması maaşlarda da eşitsizliğe sebep olacak. Bu durum anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır. Öğretmenlerin çalıma barışını bozacak olan bu uygulamaya son verilmelidir. Öğretmenlere bir destek verilecekse tüm öğretmenlere eşit olarak verilmelidir. Günümüzdeki ekonomik koşullar ortada, bir öğretmen çocuğunu nasıl okutabilir. Yoksulluk sınırı 22 bin TL, öğretmen maaşı 10 bin TL. Öğretmenlerin maaşının yoksulluk sınırının üzerinde olması gerektiğini düşünüyorum. Öğretmenlik Meslek Kanunu tamamen iptal edilmelidir, bu kanunda öğretmenlerin yararına hiçbir şey yoktur. Ben 36 yıllık öğretmenim böyle düşünüyorum. Eğer bir kanun çıkarılacaksa UNO ve UNESCO’nun öğretmenlik mesleği ile ilgili olan kanunlar baz alınsın.” diyerek sözlerini tamamladı.