Otomotivden mobilyaya, tekstilden gıdaya kadar pek çok alana dokunarak ülkemiz için büyük bir katma değer sağlayan kimya sanayi, ihracatta ikinciliğini korumaya devam ediyor. Ancak bunu yaparken nelerle mücadele ettiğini General Kimya ortaklarından Geylani Yenigün'den dinledik.
Firmanızın faaliyet alanlarından ve ürün gammından bahseder misiniz?
'TÜRKİYE'DE 3. SIRADAYIZ'
Bakım kimyasalları alanında faaliyet gösteren firmamız üretim, araştırma, geliştirme ve satışı kendi bünyesinde bulunduruyor. Türkiye'de ilk üç firmanın içinde olduğumuzu söyleyebilirim. Yurt dışından solvent getirtip satıyoruz. Burada karışımını yaptığımız ürünler de var. Türkiye'nin 7 bölgesinde müdürlüklerimiz vardı ancak içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntı bizi de çok etkilediği için biz de küçülmeye gittik. Müdürlükleri kapattık. Sadece mobil araçlarla hizmet veriyoruz o bölgelere. Stratejimizi değiştirdik. Kısmi olarak ihracatımız da var ancak bu dönemde döviz kurundaki dalgalanma yüzünden çok da mantıklı görmüyoruz. Sözleşmeli müşterilerimiz var. Solvet dediğimiz ürün tamamen dolar ama bizim sözleşmelerimiz TL üzerinden olduğu için bize maliyeti çok yüksek oluyor.
Döviz kurundaki dalgalanma sizler gibi ithal hammadde kullananları oldukça zorluyor. Firma olarak size etkisi ne oldu?
'FAİZLER ÇOK YÜKSEK'
Sektör yüzde 70 oranında ithal hammadde kullanıyor. Bu anlamda yurt dışına bağımlıyız. Örneğin 100 liralık ürünü üretmek için yaklaşık 2-3 bin dolarlık hammadde almanız gerekiyor. Dolar yükseldikçe bu fiyat farkını da müşteriye yansıtamadığınız için büyük sıkıntılar oluyor. Ürettiğimiz malzeme perakende olarak satılıyor. Ama sizin bunu yurt dışında perakende olarak alma şansınız yok. Dolayısıyla varillerle aldığınızda çok büyük girdilere sebep oluyor. Şirket maliyetlerinize yansıyor. Ürünün maliyetinden çok finans maliyeti var. Finans maliyeti konusunda da şu anda bankalarla çalışmak çok riskli çünkü çok acımasızlar. Faizler çok yüksek. Şu anda şirketlerin büyük bir çoğunluğu ya vergi borcuyla ya sigorta borcuyla ya da kredi borcuyla cebelleşiyor. Şirketler bu haldeyken siz onlardan üretim ya da yeni yatırım bekleyemezsiniz. Mesela belediyelerle çalışıyoruz ama onlarla da sıkıntılarımız oluyor. Çünkü belediyeler de ekonomik anlamda sıkıntılı günler geçiriyor.
Devlet sektöre nasıl destek olabilir?
'DEVLET BİZE VAKİT VE NAKİT AYIRMALI'
Biz devletten biraz daha destek görmek istiyoruz. Teşviklerin artırılmasını istiyoruz. Bizler sanayiciler olarak bedelsiz paralar istemiyoruz ki. Biz maliyeti düşük paralar istiyoruz ve bunun yıllara bölünmesini istiyoruz. Biz bunu çalışıp üretip ödeyebiliriz. İnsanlar Türkiye'de şunu görmüyor. Ekonominin düzelebilmesi için ülkenin üretim yapması lazım. Üretim olmadan, bizler üretim yapıp dışarı satmadığımız takdirde, ülkeye sıcak para giremez. Ülkede üretim var diyorlar ama bence üretim değil montaj ülkesiyiz. Alıyoruz, birleştiriyoruz ve satıyoruz. AR-GE'ye çok ağırlık vermemiz lazım. Yeni ürünler çıkartıp piyasaya sürmemiz lazım. Kimya sektörü de bunların içinde. Çünkü kimyada tek bir ürün bir ülke kurtarır. Devletin kimya sektörüne vakit ve nakit ayırması gerekiyor.
'HİBE DEĞİL, DESTEK İSTİYORUZ'
Ambalaj da çok pahalı. Hammade dışardan alındığı için maliyeti yüksek. Petrole zam geldikçe plastik zamlanıyor dılayısyla ambalajda da maliyetler artır. Ve biz bunu müşterimize yansıtamıyoruz. Zaten yeterince tahsilat sıkıntısı yaşıyoruz. Piyasada dönen çekler çoğaldı. Bunların aşmanın tek yolu var yine altını çizerek söylüyorum üretim. Bu ülke üretimle ayakta kalabilir bu yüzden de desteklenmeli. Devlet bize faizsiz uzun vadeli teşvikler vermeli ki ayakta kalabilelim. Biz bu parayı çalışıp geri öderiz zaten hibe istemiyoruz biz.
Ülke olarak 2001 ve 2008 krizi de yaşadık ama çabuk toparlandık. Ancak bu kriz uzun süreceğe benziyor. Aradaki fark nedir sizce? Neden bu kadar dibe vurdu ekonomi?
Aradaki fark devletin şu anda parasız olması. 2008 krizinde devlette yine para vardı. Ülkeye dışardan para girişi oluyordu. Bu sıcak para piyasaya sunularak rahatlama sağlandı. En hafifinden belediyeler de bile para yok. Bizler belediyelerle de iş yapıyoruz. Belediyeye ürün verdiğimizde belki de 5-6 ay ödeme alamıyoruz. Onların bize ödeme yapamaması bizi zor durumda bırakıyor. Bundan 3-4 ay önce doların 8-10 dolar olacağı söyleniyordu. İnanın şirket olarak elimizde ne kadar dolar varsa bozdurduk. Çünkü dedik ki ülke menfaatidir başka gidecek yerimiz yok bu ülke bizim ülkemiz hadi destek olalım. Ama benim bütün girdim dolarla.
'SEKTÖRDE MARKA OLMAK İSTİYORUZ'
Yorum yazarak Kocaeli Koz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Koz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Koz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Koz değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Koz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Koz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Koz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Koz değil haberi geçen ajanstır.