Duruşu olmak…

Hayatı virgül olanların dünyasında nokta bile olmak insanlık adına Ay’a adım atmaktan daha önemlidir.  Hayatın her alanına çengel atmışların dünyasında ‘’Ay’’ bile bunların çekimine dayanamaz… 

Omurgasız canlılar sınıfına gözü doymazlığı ile giren ilk canlı 33 omurunu menfaat çorbasında kaynatan insan, bu erimiş omurgasızlığı ile her şekli şekilsizleştiren bir şeklin içindedir.

Yaratıcının hesabını hesap kalsın diye rafa kaldıran zamane insanı, çıkar odalarında namazsız secde halinde yılandan daha vahşi tıslamaktadır…

Matematiğin dört işlemini öldürüp çıkarın içinde herkesi toplayıp, üç kuruş ile çarpanların vicdanları bölünmektedir…

Materyalist yaklaşımın esir aldığı dünyamız da dost ve ahbaplık beni gör bakışında can çekişmektedir. Gönlü öldürüp, vicdanı cüzdana sıkıştıran, nefsi azgınlaşmış insanların dünyasında adalet aramak samanlıktaki iğneyi bile tamam çıkıyorum dedirtecek bir sabırdır…

Kabınca su alma devri çoktan geçti şimdi suya göre kap olma devri başladı. O yüzden de tüm terim, kelime ve ifadeler sözlükten dökülür oldu… Aynı doların artışı ya da azalışı gibi her gün yeniden söz dizilir oldu hayat adına… Hayatı zik zaklar arasında yaşayanların yaşadığı gel gitlerin oluşturduğu tusunamiler tüm değerlerimizi boğdu.. Ahlak, erdem, tevazu ve samimiyet yaşanır değil sahtekârlığımızı örtmek adına karşı tarafın gözlerine sokulur oldu… Çok yüzlü hayat yaşayanların aynası da yüzsüzleşti. Baktığında gönlündeki hastalığı göremeyenlerin gördüğü şey yaşadığı hayat olunca gerçekler yalan oldu… Selalarla silkelenip,  dünyayı var edenin var ediş sebebi ile mezarları görünce uyanması gerekenlerin algıladığı tek şey yeni fırsatlar oldu… Var olmak için yok etmeyi tek yol olarak görenlerin dünyasında tek var olan şey yok olma korkusudur. Bu korku öyle bir haldir ki kişi kendi kendini yok eder ve bu hayat ‘’Hoca’nın nasıl bilirdiniz’’ sözünde bile can bulmaz…

Etik değerleri, değersizleştiren yaşantımızın en önemli bataklığı ben egosunun dünyada yaratığı depremdir. Doymak bilmeyen ben, tüm insanlığımızı yok eder iken ben adına yola çıkan herkesi omurgasız bir hayatın içinde azgınlaştırır. Hakka teslim olmayan ve kulluk terazisinin dışında kişiliksiz ağırlığını tartıya koyanların ne duruşu ne de hayatın içinde bir anlamı olur… 

Dünyanın kuralına uyacaksın diyerek hakkın kuralını unutanların dünyası kaosun hükümdarlığı ve mazlumun kimseye ulaşmayan sessiz çığlıdır…

İnsan olmak, gücü elinde bulundurmak, makamların içinde bulutlara egosunu koyarak dünyayı şehveti ile sulamak değildir. İnsan olmak bir duruşu ve zamanın içinde yelkovanın kovalamadığı bir karakteri olmak, yaşamak için hayatı öldürmeye göze almak değil yaşatmak için gerekir ise ölmeyi de göze almaktır.

İnsan olmak, varlık içinde açlık hastalığından kurtularak şükür köprüsünde sabır ile yürümektir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Kenan SEYREK - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Koz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Koz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Koz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Koz değil haberi geçen ajanstır.



Kocaeli Markaları

Kocaeli Koz, Kocaeli ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (262) 332 00 52
Reklam bilgi

Anket İzmit Belediye Başkanlığı için hangi aday oy verirsiniz?
Tüm anketler