Harp filosu komutanını işte böyle kaçırdılar

Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece darbeci askerleri ikna etmek için elinden geleni yaptı. Darbeciler Tümamiral Yıldırm’ı önce Merkez Komutanının odasına kilitlediler sonra askeri araçla cezaevine nakletmek istediler.

Darbecilerin unuttuğu bir gerçek vardı Gebzeliler. Gebzeli vatandaşlar Tümamiral İskender Yıldırım’ı darbecilerin elinden kurtararak emniyet güçlerine teslim ettiler.  

ERLER BARİYERLERİ KALDIRMADI

Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım, 15 Temmuz gecesi hiçbir şeyden habersiz akraba ziyaretine gitmek için İstanbul’a doğru yola çıktığında öğrendi hain kalkışmayı. Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım, 21:00 sıralarında mesaiden çıktıktan sonra eşi ve kayınvalidesinin bulunduğu İstanbul’a doğru seyir halindeyken Kurtköy mevkiinde Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal tarafından arandığını savaş gemilerinin Poyraz limanından hareket ettiğini söylediği ifade ederek,’’ Savaş gemileri hareket etti haberin var mı diye sordu bana. Görevim gereği gemiler bana bağlıdır. İznim ve bilgim olmadan bu gemilerin hareket etmesi mümkün değildir. Ben de “böyle bir konudan haberdar olmadığımı araştırıp döneceğim” deyip telefonu kapattım. Konuyu araştırdığımda öncelikle saat 22:19 sıralarında Harekât Şube Müdürüm olan Deniz Kurmay Albay Ahmet GÜL’ü aradım. Saat 22:21’de kendisi bana dönüş yaptı. Telefonda kendisine gemilerden haberdar olmadığımı, derhal Gölcük Deniz Komutanlığı içinde bulunan Poyraz Limanına gitmesini, durumu bana rapor etmesini söyleyip Gölcük'e aracımla dönüş yapmaya geçtim. Bu esnada yolda iken Kurmay Başkanım olan Deniz Kurmay Albay Murat ERDEM'i saat 22:36 sıralarında arayıp konuyu sormak istedim. Ancak kendisine ulaşamadım. Sonrasında yolda iken Güney Görev Grup Komutanı olan Tuğamiral Nazmi EKİCİ’yi saat 23:28 sıralarında aradım. Kendisinden cevap alamadım. Bunun üzerine Kuzey Görev Grup Komutanı olan Tuğamiral Ayhan BAY'ı saat 22:41 de aradım. Saat 22:42 de Emir Astsubay’ım Erkan AKER'ederhal Poyraz Limanına gidip konuyu bana rapor etmesini emrettim. Daha sonradan Harekat Şube Müdürü Ahmet GÜL ve emir Astsubayım Erkan AKER bana telefon açıp Poyraz limanında gemilerin olmadığını, kimsenin bir şey söylemediğini, Tuğamiral Ayhan BAY’ın evine gittiğini, onun evinde olduğunu rapor ettiler.

Toplamda 13 adet olan Fırkateyn ve Hucum Bot tipi gemilerin hiçbirinin yerinde olmadığını anladım. Müteakiben Osmangazi Köprüsünde yüksek süratle geçerek Karamürsel ilçesini geçip Gölcük Donanma Komutanlığı Kalyon kapısına geldim. Yaklaşık 3 veya 4 arabanın önümde olmasına karşılık korna yapıp kendimi tanıtarak acilen içeri girmek gerektiğini belirtip yüksek sesle bağırdım. Kapıdaki er, uzman ve astsubay sınıfından olan görevliler bana emir geldiğini, kapıyı açamayacaklarını, kapının önündeki bariyer ve engelleri kaldırmayacaklarını söylediler.

SABOTAJA KARŞI KORUMA EMRİ ALDIK YALANI

Bunun üzerine tekrar yüksek sesle kendimi tanıtıp içeri girmem gerektiğini söyledim. Bu arada önümdeki araçlar kenara çekildiler. Bunun üzerine orada bekleyen sivil giyimli şahıslar arasında bulunan Deniz Yarbay Alptekin ERDEM, benim Harp Filosu Komutanı olduğumu ve diğer görevlilere hatırlatıp kapının açılması gerektiğini söyledi, bariyerlerin açılmaması üzerine yüksek sesle derhal bariyerin kırılması emrini verdim. Bunun üzerine Alptekin ERDEM yanındaki tanımadığım sivil ile birlikte bariyeri yukarı kaldırıp kırdı. Bunun üzerine aracım ile yüksek süratle yine tek başıma lojmanıma doğru gittim. Lojmana gittiğimde orada bulunan emir Astsubayına Ayhan BAY’ın nerede olduğunu sordum. Kendisinin evinde olduğunu söylemesi üzerine koşarak onun evine gittim ve kapı zilini çaldım. Bir müddet sonra Ayhan BAY iç kapıdan çıkıp ne olduğunu kendisine sorduğumda Ankara'dan Sabotaja Karşı Koruma Emri ( SABKOR) emri aldığını bu yüzden gemileri kaldırdığını söyledi. Bunun üzerine benim haberim neden yok diye sorduğumda tekrar bana Ankara’dan emir aldığını söyledi. Ben ısrarla bu emri kimden aldığını, Donanma Harekat Odasına neden bilgi vermediklerini, Tuğamiral Yalçın PAYAL’e neden bilgi vermediklerini, olaydan Donanma Komutanının da haberinin olmadığını niye böyle olduğunu   sorduğumda kendisi bana "sizi ilgilendirmez" şeklinde söyledi. Bunun üzerine bir astın üssüne asla ters cevap veremeyeceğini nedenini söylemesi gerektiğini, bunun askeri hiyerarşiye aykırı olduğunu, yüksek sesle bağırarak söyledim. Bunun üzerine Ayhan BAY içeriden çıkmayınca derhal Poyraz Limanına gelmesini, onunla orada görüşeceğimi söyledim ve emir astsubayım ile beraber Poyraz Limanına hareket ettim ve karargâhıma girdim. 2. Kata geldiğimde Deniz Kurmay Albay Murat ERDEM’i donuk vaziyette gördüm. Kendisine durumun ne olduğunu neden bana haber verilmediğini böyle bir şeyin askeri düzende olmayacağını söyleyip konuyu sordum. Kendisi bir müddet sessiz kaldıktan sonra olaydan haberinin olmadığını kimsenin kendisine hiçbir şey söylemediğini, yüksek sesle bana ifade etti. Bunun üzerine o sırada 1. kattan yukarı gelen 3. Muhrip Filotilla Komutanı Deniz Kurmay Albay Mevlüt KELEŞ’e derhal Murat ERDEM’i yanına alarak Ayhan BAY’ın yanına gitmesini derdest edip karargâha getirmelerini emrettim. Çünkü tam anlamamakla beraber bunun bir karşı devrim olabileceğini düşünmüştüm. Bunun üzerine Mevlüt KELEŞ oradan ayrılmasına rağmen Murat ERDEM onunla gitmedi. Sonra üzerimi değiştirmek için odaya girdim. Dışarı çıktığımda kapıda Gölcük Deniz Üs Komutanı Hayrettin İMREN ve önceden tanımadığım ancak daha sonradan onun İstihbarat Şube Müdürü olduğunu öğrendiğim Albay Muharrem ASLAN’ı gördüm. Kendileri beni emniyete almak için geldiklerini, Merkez Komutanlığına götüreceklerini söylediler. Kendilerine benim korumaya ihtiyacımın olmadığını zaten güvende olduğumu bunun nereden çıktığını, sordum. Kendisive yanındaki Albay Muharrem ASLAN Ankara’dan emir aldıklarını olayın gizli olduğunu Merkez Komutanlığında bana bilgi verileceğini söylediler.

ÖLÜMLE TEHDİT ETTİLER

Bunun üzerine aynı zamanda sınıf arkadaşım olan Hayrettin İMREN’e onlar ile gitmeyeceğimi derhal Ankara ile konuşmak istediğimi ifade ettim. Bunun üzerine her ikisi iki koluma girip direnmeme rağmen sürükleyerek alt kata doğru beni indirmeye başladılar. Bu sırada orada bulunan Murat ERDEM'e komutanını götürdüklerini gördüğün halde neden müdahale etmiyorsun, bu ne terbiyesizlik diye bağırdım. Kendisi hiç hareket etmeden donuk bir vaziyette sanki kilitlenmiş gibi hiç ses çıkarmadan bir müddet sonra ben bilmiyorum, dedi. Beni zorla arabaya götürürken Poyraz da bulunan gemi personeline ( o sırada gemi ile kalkamamış olan personel poyraz limanında toplanmıştı) onların da duyacağı şekilde Hayrettin İMREN’e emri görmek istediğimi bunun bir karşı devrim olduğunu derhal durumdan vazgeçmelerini, beni serbest bırakmalarını bağırarak direndim. Hayrettin İMREN tarafından gerekirse öldürüleceğim ve zorla Merkez Komutanlığına götürüleceğim ifade edildi .Bunun üzerine tekrar emri görmek istediğimi belirttim. Tam bu arada Murat ERDEM tarafından haber merkezine mesaj geldiği söylenince derhal mesajı bana getirmesi gerektiğini emrettim. Mesaj bir süre sonra getirildi. Ortalığın karartılmış olması nedeniyle araba farlarının ışığından istifade ile ilk iki sayfasını okudum. Bu esnada zorla arabaya bindirilerek Merkez Komutanlığına getirildim. Merkez Komutanlığında komutan odasına kilitlendim. Bir müddet sonra CNN Türk’te Cumhurbaşkanın cep telefon konuşmasının yayınlaması üzerine bu olayın karşı devrim olduğunun kesinleştiğini, bu durumdan vazgeçmelerini bizi serbest bırakmalarını defalarca söyledim, bir müddet sonra  Gölcük halkının Merkez Komutanlığının önüne toplanması üzerine güvenliğimiz nedeni ile başka bir yere nakledileceğimizi ifade etti, sadece ben varım diğer kişiler nerede diye sorduğumda “aşağıda görürsün” dedi.

GEBZELİ VATANDAŞLAR YOLU KESTİ KOMUTAN KURTULDU

1. Kata indiğimizde benden daha önce tutuklanmış olan Yalçın PAYAL ile birlikte bir cezaevi aracına bindirilerek yola çıkarıldık. Araç içindekilere defalarca bu işten vazgeçmeleri gerektiğini bunun suç olduğunu iki Amiralin er ve astsubay tarafından tutuklanamayacağını defalarca söylememize rağmen en ufak bir değişiklik olmadan Gebze de polis ve halk tarafından araç durduruluncaya kadar yola devam ettik. Gebze' de aracın durdurulması üzerine parmaklık pencereden oradan bulunanlara içeride 2 Amiralin tutuklanmış olduğu içeride erler ve bir astsubayın bulunduğu sakin olmaları gerektiği erlerde silah olduğunu ifade ettik. Bir müddet sonra polis memurları ile durum tam olarak anlaşılınca daha sonra onlar tarafından tutuklu aracından kurtarılarak Emniyete gittik. Gebze Emniyet Müdürlüğünde Cumhuriyet Savcısına olayı anlattıktan sonra Sayın Cumhuriyet Savcısı tarafından daha önce Mersin' de beraber çalıştığı Donanma Komutanı Veysel Kösele ile telefon görüşmesi yapıldı ve müteakiben Gölcük’te oluşan komuta boşluğunu gidermek üzere bize tahsis edilen polis aracı ile beraber Gölcük Emniyet Müdürlüğüne geldik. Müteakiben Cumhuriyet Başsavcısı, Gölcük Kaymakamı, ilçe Jandarma Komutanı ve Kocaeli Valisi ile beraber telefon ile koordine kurarak ikna etmek üzere üsse girdim. Bu esnada Hayrettin İMREN ve beraberindeki Tuğamiral Nazmi EKİCİ ve Tuğamiral Ayhan BAY'ın Sahil Güvenlik 19 ile Poyrazdan ayrıldıklarını öğrendik. Bu esnada üssün içinde kalan kanun dışı harekette bulunan erler ve Muharrem ASLAN isimli Albay, Gölcük Tersanesi girişinde Gölcük Tersanesi muhafızları tarafından yakalanmış durumda idi. Sonradan Donanma Komutanımız Veysel KÖSELE’nin olayları öğrenmesi üzerine İstanbul ilinden Gölcük Donanmasına döndüğü esnada Yavuz isimli gemisinde bulunan  başta gemi komutanı ve bazı mürettebat etkisiz hale getirilip bir süre komutan kamarasında alıkonulduğunu öğrendim. Müteakiben Donanma Komutanına durumu rapor edip üssün içerisinde emniyetin genellikle sağlandığı kontrolün bizde olduğu personelin normal yaşam faaliyetlerine başladığımı rapor ettim. Öğleden sonra 14:00 civarında Donanma Komutanının Yavuz Gemisi ile Poyraz Limanına gelmesi ile komutayı kendisine devrettim.” şeklinde konuştu.

#

05 Tem 2017 - 10:54 - Asayiş


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Koz Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Koz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Koz editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Koz değil haberi geçen ajanstır.